Dil öğrenmenin faydaları açıklamaya ihtiyaç duymuyor. Beynin daha önce kullanılmamış bir bölümünü erişime açıyor. Yeni bir dili öğrenmek, insan beynine yeni konseptler öğretir. Ayrıca o konseptleri anadili ile bağdaştırmayı öğretir. ‘’Kırmızı’’ ile ‘’red’’ kelimelerini bağdaştırdığınızda Yemeklerden bahsetmişken, bebeklerin damak lezzetleri her ay değişir, bu ay hapur hupur yuttuğunu bir ay sonra yemek istemez, bizim ufaklık bir ay haşlanmış yumurta, bir ay rafadan, bir ayda omlet yemeyi tercih etti. Tabi tercihi anlamak için 3 ünü de pişirip sırayla deneyerek keşfetmişti. Uykusuz kalan bebekler bir türlü sakinleşemez, hem uykuya dalmakta hem de derin uykuya geçmekte zorlanırlar. Gündüz uyumayan bebekler geceleri de kesintisiz uyuyamaz. Kendinizi onun yerine koyun uykusuz kaldığınızda uykuya dalmak ne zordur. Gündüzleri uyuyamayan bebekler geceleri de iyi uyuyamaz. Yeteri kadar uyumayan bebek xraUlkf. Gebelikten Sonra Adet Düzensizliği Ne Kadar Sürer?Doğumdan Sonra Adet Dönemi Doğumdan Sonra Emzirmenin Adet Düzenine EtkisiDoğumdan Sonra Adet BaşlangıcıRegl Olmamak Hamile Kalmanıza Engel mi? Gebelikten önce kadınların eğer bir sağlık sorunları yoksa her ay düzenli bir şekilde adet görürler ve hamile kaldıklarında da adetleri gebelik boyunca sona ererek, doğumdan sonra tekrar eski düzenine dönmektedir. Ancak doğumdan sonra adet düzeni kişiden kişiye göre değişerek geç veya düzensiz bir şekilde gelebilir. Çoğu kadında bu sorunu yaşamakta ve sebebini merak etmektedir. Uzmanların bu konu ile ilgili açıklamaları ise rahmin normale dönme aşamasında bu tür sorunların görülmesinin normal olduğu yönündedir. Doğumdan öncesi ile sonrası adet döngüleri arasında farklılık elbette vardır. Doğumdan sonraki adet kanamaları doğum öncesine göre ya daha hafif ya da daha ağır şekilde yaşanabilir. Doğum sonrası adet kanamalarının başlıca sebebi hormonların değişime uğramasıdır. Doğumdan sonra adet kanamaları düzensiz olarak görülmekte ve bu durum bir kaç ay sürmektedir. Eğer ki kanama aşırı şiddetli ve durmak bilmiyor ise plasenta veya rahim zarı zarar görmüş olabileceği için acilen doktora başvurulmalıdır. Gebelikten Sonra Adet Düzensizliği Ne Kadar Sürer? Doğum sonrası adet kanamaları rahmin eski büyüklüğünü almasına ve astarının kalınlaşmasına dayalı olup, ilk günlerde koyu kırmızı daha sonraki günlerde de hafif pembeye ve kahverengiye çalan bir renkte ortaya çıkmaktadır. Emziren annelerin 6 ay sonra; emzirmeyen annelerin ise en geç 8 hafta sonra adetleri düzene girer. Doğumdan sonraki kanama ile adet kanaması birbiri ile karıştırılmamalıdır. Loşia adı verilen bu kanama, adet kanamasından biraz daha fazladır ve 6 hafta sürebilir. Lohusalığın ilk günlerinde rengi kırmızı olan bu akıntı, sonraki günlerde pembeye, kahverengiye ve sonra sarımsı beyaza döner. Doğumdan sonra lohusalık boyunca süren akıntıya “loşia” denir. Doğum kontrol yöntemleri kullanmadığınız sürece, eşinizle ilişkide bulunursanız yeniden hamile kalma durumunuz oluşabilir. Bunun için en kısa sürede doğum kontrol yöntemlerinden faydalanın. Emzirme döneminde doğum kontrol haplarının alınması uygun değildir. Çünkü anne sütünün miktarını azaltabilir. Emzirmeyi düşünmeyen anneler, doğumdan 6 hafta sonra doğum kontrol hapı kullanabilir. Rahim içi tampon ya da diğer bir adıyla spiral, kolaylık açısından adet günlerinin ilk günlerinde rahim içine takılır. Ancak doğumdan hemen sonra takılabileceği gibi, sezaryen sırasında da uygulanabilir. Hamileliğin en hoş taraflarından biri, 9 ay boyunca adet kanamalarına özgü ağrı, şişkinlik, sinirlilik gibi semptomların kendiliğinden ortadan kalkmasıdır. Ayrıca ped masrafınızda yoktur. Ama hamileliğin bu keyfi, doğumdan sonra başka bir duruma dönüşür. Kanamanız başlamıştır ancak telaşlanmayın, bunun adet kanaması ile hiçbir ilgisi yoktur. Doğumdan Sonra Adet Dönemi Lohusalık döneminde adet kanaması ilk üç gün, bazı kadınlarda ise daha fazla sürer. Başlangıçta yoğun olarak başlayan bu kanama, daha sonra azalır. Lohusalığın ilk günlerinde, kan ve kan pıhtısı içerdiği için rengi koyu kırmızı olur. Daha sonra içeriği değiştiği için açık kırmızı, kahverengi ve pembeye dönüşür. En son rengi ise sarıdır. Lohusalığın ilk haftalarında baş gösteren loşia bittikten sonra emzirmeye devam ediyorsanız adet kanamasının başlamadığını fark edeceksiniz. Bu durum emzirme nedeniyle salgılanan hormonlar ile birlikte yumurta üretilmemesinin sonucudur. Doğumdan Sonra Emzirmenin Adet Düzenine Etkisi Bilindiği üzere hamilelikte hormonlar artar. Hamilelik ile birlikte, kadın vücudunda bulunan hormonlar da bazı değişimler yaşar. Bu dönemde hamileliğe özgü hormonlar beta-HCG, AFP, HPL üretilir; bazı hormonların progesteron, östrojenler ve prolaktin da seviyesi yükselir. Hormonlardaki bu değişim, anne adayının hamileliğe uyumunu, bebeğin gelişimini ve doğum eyleminin başlamasını sağlar. Doğumdan sonra, hormonlardaki bu değişim eski haline döner. Örneğin, östrojen hormonu doğum sonrası kısa sürede hamilelik öncesi seviyesine geri dönerken, progesteron hormonu ise, yaklaşık bir hafta içerisinde eski haline döner. Yükselen hormonların doğumdan sonra eski haline dönmesi ile birlikte adet ve yumurtlama yeniden başlar. Ancak süt üretimini sağlayan prolaktin hormonu, bebek meme emdikçe seviyesini korumaya devam eder. Sonuç olarak, adet kanamasının gecikmesi prolaktin hormonuna bağlı olabilir. “Emzirme zamanındaki herhangi bir değişiklik bile yumurtlamayı tetiklemek için yeterli olabilir. Bu durum genellikle fark edilmeden gerçekleşir. Bu yüzden, emzirme güvenli bir doğum kontrol yöntemi değildir.” SIK KARŞILAŞILAN EMZİRME SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ konulu makalemize aşağıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz. SIK KARŞILAŞILAN EMZİRME SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ Doğumdan Sonra Adet Başlangıcı Adet kanaması, genellikle doğumdan sonra 8-16. haftalar arasında yeniden başlar ama hem kanama hem de yumurtlama, bebeğinizi emzirmeniz durumunda büyük oranda gecikebilir. Bebek sadece anne sütü ile besleniyor ise, genellikle ilk 6 ayda adet kanamalarının başlaması ve düzenli olması beklenmez. Bu durumda telâşlanmamalısınız, zamanla adet kanamalarınız düzene girecektir. Bazen bu süre 18 aya kadar bile uzayabilir. Hiç emzirmeyen annelerde ise adet kanaması, doğumdan sonraki 4-8. haftalarda başlar. Bunun sebebi birçok faktöre bağlı olabilir. Emzirme sıklığı, emzirme süresi ve bebeğe ek besin verilip verilmediği gibi… Örneğin, bir anne bebeğini günde 4 kereden fazla emziriyorsa, yumurtlama baskılanır, ya da emzirdiği süre ne kadar uzarsa, regli ve yumurtlamada daha uzun gecikme yaşanır. Bebeğe ek besin verilip verilmediği de yumurtlamayı etkiler. Bebeğin biberonla beslenmesi, katı gıda yemesi hatta su bile içmesi emzirmenin yumurtlamayı engelleyen etkisini ortadan kaldırabilir. Regl Olmamak Hamile Kalmanıza Engel mi? Artık bebeğiniz dünyaya geldiğine ve sizde toparlandığınıza göre, eşinize ve kendinize vakit ayırmanın zamanı gelmiş demektir. Eğer doğumdan sonra adet olmadıysanız, “Nasılsa regl olmadım” diyerek, doğum kontrol yöntemlerini umursamazlık yapmayın! Çünkü adet kanamasının başlaması tekrar hamile kalabileceğinizin en önemli belirtilerindendir. Ayrıca, doğum sonrasında kanama olmadan da hamile kalınması mümkündür. Önleminizi almayı ihmal etmeyin. Doğum sonrası ne zaman yumurtlayacağınız önceden bilinemez. Bazı kadınların kısır tabir edilen bir dönemi vardır ve doğumdan sonra ilk adet olana kadar geçen döneminde yumurtlamazlar, ama bazıları da kanama olana dek yumurtlar ve daha kanama olmadan bile hamile kalabilirler. Hangisinin olacağını önceden bilemeyeceğinizden dolayı doğum kontrol yöntemlerini dikkate almalısınız. Aksi takdirde herhangi bir sürprizle karşılaşmanız an meselesi olabilir. Bu tür adet düzensizliklerinin başka nedenleri de olabilir. Hormon üretimi ya da her ay oluşabilecek yumurtalık kistleri gibi… Eğer bebeğinizi emzirmediğiniz halde gecikme yaşıyorsanız bunun için bir kadın hastalıkları veya doğum uzmanına başvurmalı ve diğer ihtimalleri göz önüne almalısınız. ADET NEDEN GECİKİR? 10 SEBEBİ konulu makalemize aşağıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz. ADET NEDEN GECİKİR? 10 SEBEBİ Bebeğinizin doğumundan sonra doktorunuz bakımı ve beslenmesi ile ilgili size gereken bilgileri verecektir. Aslında siz hamileliğinizde de birçok dergi, kitap ve internetten bilgi de okumuşsunuzdur. Ama pratik her zaman teoriye uymaz. Minik bir bebeğin ilk günlerde dilini anlamak, ihtiyaçlarını karşılamak her zaman da kolay değildir. Hele ki çevreden gelen öneri, uyarı ve “doğrular” karşısında. Modern tıp bebek bakımıyla ilgili anneannelerimizin uyguladığı birçok şeyin artık geçerli olmadığını söylüyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Duygu Gür Ünal doğru bilinen yanlışları, sizler için yanıtladı. Bebek 40 günlük olana kadar dışarı çıkılmaz... Doğum sonrası ilk bir hafta dış dünyaya adaptasyon süresidir, bu dönemde bebek tartı kaybeder, emmeyi ve beslenmeyi öğrenir, sarılık geçirebilir. Kabaca doğum sonrası itibaren kendine gelir. Bu süre prematüre bebeklerde biraz daha uzayabilir. Bu dönemden sonra bebekler güzel havalarda dışarıya çıkabilir, eve ziyarete gelenlerde ise hastalık bulgularının olmadığına dikkat edilmelidir. Bebek 40 günlük olana kadar tırnaklar kesilmez... Özellikle geç doğan bebeklerde tırnaklar uzamış olabilir. Bebeğin yüzünü çizmemesi, özellikle de gözüne zarar vermemesi için tırnaklar bebek uykudayken kol ve el sabitlenerek fazla derin olmamak şartıyla kesilebilir. Göbek düşene kadar banyo yapılmaz... Anne karnındaki bebeğin en önemli besin yolu olan göbek kordonu doğum sonrası fonksiyonunu yitirir ve hemen kurumaya başlar. Ortalama 1-2. haftalarda düşer. Göbek kuruma süresince alkol, mersol gibi solusyonlar kullanılabilir ama göbeğe her bakım yapıldığında mutlaka akıntı, kanama, pis koku yönünden değerlendirilmelidir. Özellikle yaz aylarında ılık su ile duş aldırmanın sakıncası yoktur, göbeğin hemen kurulanması ve bakım yapılması önemlidir, göbek düşene kadar küvet banyosu önerilmez. Şekerli su sarılığa iyi gelir... Şekerli suyun ve hiçbir besinin sarılığa iyi gelmesi söz konusu değildir. Önemli olan bebeğin iyi beslenerek yeterli tartı alımını sağlaması ve sarılık maddesinin bağırsaklardan vucüdumuza tekrar emiliminin engellenmesi için de bol bol kaka yapmasıdır... Şekerli su, bebeğin alması gereken anne sütü yerine mideyi dolduracak ve bağırsakta gaz problemlerine neden olabilecektir... Sarı giydirirsen sarılık olmaz.... Bebek sarılığında bebeğin ne giydiğinden çok nasıl beslendiği önemlidir, bebeğin sık aralarla beslenmesi, bol kaka ve idrar çıkışı doğru yolda olduğunuzu gösterir. Doktor kontrollerinde tartı takibi de önemlidir. Sarı giydirmek, olsa olsa bebeğin sarılığını göreceli olarak az gösterebileceğinden yalancı mutluluk sağlar. Floresans ışığın altına yatıralım, sarılığı geçsin... Sarılığı belirli değerin üzerinde saptanan bebekler hastane şartlarında fototerapi denilen özel dalga boyundaki bir ışıkla tedaviye gereksinim duyarlar. Bebeğin sarılık düzeyinin artması kalıcı beyin hasarına neden olacağından fototerapi ihmal edilmemelidir. Floresans ışığın altına yatırmak bebeğin sarılığına iyi gelmeyeceği gibi, ara ara da olsa gözlerini açan bebeğin gözlerinin kuvvetli ışığa maruz kalmasına neden olacaktır, kanıtlanmış faydası yoktur... Formül mama ile beslenen bebeğe su verilir... Özellikle yaz aylarında ailelerin en çok sordukları soru....Bebek mamaları, kutu üzerinde önerildiği şekilde hazırlandıklarında beslenme açısından dengeli bir karışım haline gelir, anne sütüne benzer özellikler taşır. Önerilen şeklilde hazırlandığı sürece bebeğe yaz ayları da dahil, ekstra su vermenin anlamı yoktur, bebek sık sık ve aldığı kadar beslenmelidir. Bebeğe gece mama verelim hep beraber rahat uyuyalım... Bebeği gece ve karanlıkta beslemek annede süt yapımını sağlayan prolaktin hormonunun daha fazla salgılanmasını sağlar, bu nedenle özellikle ilk günlerde bebeğin gece sık aralarla ve karanlıkta beslenmesi hem anne sütünün artmasını hem de bebeğin gece gündüz kavramlarını oluşturmasında önemlidir. Hıçkırık tutan bebeğe limonlu su verilir... Mide dolduğunda, karın ve göğüs boşluğunu birbirinden ayıran diafram kası üzerindeki sinir uyarılır ve hıçkırık olur, bazı bebekler anne karnında da hıçkırabilir. Çocuğunuz çok rahatsız oluyor, keyfi bozuluyor ve uzun sürüyorsa biraz emzirebilirsiniz. Banyo sırasında kulağına su kaçarsa orta kulak iltihabı olur... Bazen bebek yıkanırken kulağa su kaçırmaktan o kadar çok korkulur ki ne bebek ne de anne bu anın keyfini çıkarır. Banyo sonrası dış kulak kepçesi kuru bir mendil ile silinmeli ama kulak içine kulak çöpü sokmaktan kaçınılmalıdır. Eğer çok miktarda su kaçarsa ve uygun ortam da varsa dış kulak yolunda infeksiyon gelişebilir. Kulağı emmek, bebeği kulaktaki suyu çıkarmak adına bir tarafa doğru sallamak doğru değildir. Dişler erken çıkarsa çabuk çürür, geç çıkarsa sağlıklı olur.... Normalde dişler 6-15 aylarda çıkmaya başlar,bazı bebeklerde daha erken de çıkabilir 15 ayı geçtiği halde hiç dişi olmayan bebeğin tetkik edilmesi uygundur. Doğumda dişi olan bebeklerin mutlaka pedodonti uzmanı tarafından değerlendirilmesi uygundur. Diş çıkarma zamanına genetik, tiroid hormonu ve güneş ışıklarının yani D vitamininin etkisi vardır. Erken çıkan dişler de geç çıkan dişler kadar sağlıklı olabilir. Bebeği sıkı sıkı giydirelim üşümesin... Bebeği çok sıkı giydirmek hareketlerini kısıtlayacağından sıkıntı verebilir, bebek huysuzlaşabilir. Derdini anlatamadığından da bunu huzursuzluk, ağlama, uyumama şeklinde gösterebilir. Oda sıcaklığı gündüz 23-25 derece, gece 20-22 derecelerde olmalı, nem dengesi iyi ayarlanmalıdır. Kalın tek kat giydirmek yerine bebeği gözlemleyerek gereğinde çıkarmak üzere birkaç kat giydirmek uygun olacaktır. Bebeğin ayakları elleri ensesi ve kulakları kontrol edilmeli, soğuk ise önlem alınmalıdır. Kundak yapalım, korkmasın, ağlamasın… Anne karnında içe katlanmış pozisyonda duran bebek doğum sonrası kol ve bacaklarını rahatça oynatacağı ortamı bulmuş olur. İlk aylarda sırtüstü yatırılan bebeklerde gözlenen kol ve bacakları ani açarak gözlenen irkilme hali moro refleksidir. Bebek bu refleksle irkilir ve uyuyan bebek uyanabilir. Bebeği yan yatırmak ya da kollarını birbirine kavuşturmak ya da kucağa almak bu refleksi etkisiz hale getireceğinden irkilmeler azalır, bebek daha rahat uyuyabilir. Bu refleksi önlemek adına yapılan kundak hem bebeğin rahat hareket etmesini ve kol bacak eklem kaslarının gelişimini engelleyecek hem de varolan bir kalça probleminin artmasına neden olacağından önerilmez. İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler Beyin Sağlığınızı Korumak ve Geliştirmek Elinizde Nedenini Anlayın Çocuğunuzu Suçlamayın! Türk Toraks Derneği'nden Coronavirus İle İlgili Açıklama ve Halka Uyarılar Hangi Burç, Hangi Besinden Uzak Durmalı? Alerjik Reaksiyonlar Yanlış pH Değeriyle Başlar Sadece Hasta Olunca Değil 1 Yemekten Hemen Sonra Çay İçmeyin Çocuğunuz Yıkanmaktan Korkuyor mu? Aypa Mücevher Kombin Takı Koleksiyonları ile Tarzınızı Tamamlayın Koronavirüse Karşı Besinlerinizi Temizlemenin 10 Yolu ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR? 1 hafta ago Read Time 1 minute 5 aylık bebeğin Cinsiyetinde yanılma olur mu? SONRA CİNSİYETİNİ GÖSTERMEYEN BEBEK YOKTUR! Ancak ilk değerlendirmede kız olarak belirlenmiş bebeklerin 1 hafta sonra yeniden değerlendirilmesi saptanmasında 16. haftadan sonra yanılma olmaması beklenir. …21 haftadan sonra cinsiyet değişir mi?21 Haftada Bebeğin Cinsiyeti Değişir mi? Hayır, 21 haftada bebeğin cinsiyeti değişmemektedir. Bebeğin cinsiyeti anne karnına düştüğü anda aslında belli çok hangi cinsiyette yanılma olur?13- 16 hafta arasında tespit edilen bebek cinsiyetine göre hazırlıklar da başlar. Ultrason aracılığı ile cinsiyet öğrenildiğinde cinsiyeti kız olarak belirlenen bebeklerde yanılma payı erkek bebeğe göre daha haftada bebeğin cinsiyeti değişir mi?20 Haftada Bebeğin Cinsiyeti Değişir mi Hayır, bebeğinizin cinsiyeti hamileliğinizin başından beri bellidir ve Hangi cinsiyet yılı?Horoz Burcu 2017, 2005, 1993, 1981, 1969, 1957, 1945, 1933, 1921. Köpek Burcu 2018, 2006, 1994, 1982, 1970, 1958, 1946, 1934, 1922. Domuz Burcu 2019, 2007, 1995, 1983, 1971, 1959, 1947, 1935, 1923. Bu takvime göre 2021 yılı da Öküz yılı cinsiyeti kesin olarak ne zaman belli olur?Gebeliğin 12. haftasının bitmesinden sonra vajinal ultrason ile tahmini bir cinsiyet belirleme yapılabilir. Bebeğin cinsiyeti gebeliğin 16. Haftasından sonra belli olmaktadır. Özellikle de 20. gebelik haftasından sonra bebeğin cinsiyetinin kesin olarak belirlenmesi aylık bebek kaç haftalık olur?GEBELİK SÜRELERİ İLE İLGİLİ KABUL EDİLEN AY/HAFTALAR – 12-13 hafta bittiğinde 3 ay bitmiştir. – 16-17 haftalar bittiğinde 4 ay bitmiştir. – 20-21 haftalar bittiğinde 5 ay bitmiştir. – 24-25 haftalar bittiğinde 6 ay bitmiştir. admin “Kırkından sonra azanı teneşir paklar’ diyorlar hocam. Doğru mu?” diye sordu biri. Kalabalık bir ortamda kızlı-erkekli ya da başka bir deyişle, kadınlı-adamlı oturuyoruz. Bir an için kendimi programda ‘Çift cinsiyetli biri öldüğünde cenaze namazı nasıl kılınacak?’ sorusu ile karşılaşan Nihat Hatipoğlu hoca gibi hissettim. Evelemek gevelemek, ‘Bunun cevabını bilmiyorum’ demek, ortamdaki insanların gözündeki ‘Hoca’ imajını yıkabilirdi. Aklıma ilk gelen cevabı söyledim. ‘Erkekler başkasına gitmesin, oturdukları yerde otursunlar’ diye isteyen kadınların çıkardığı bir söz bu bence’ dedim. Ortamda erkekler daha çok olduğundan attıkları gürültülü kahkaha ve ‘Hocam valla da doğru diyorsun’, ‘Bende aynı şeyi düşünmüştüm’ , ‘Ne güzel söyledin be Hocam” ağzına sağlık’ sesleri ile bir soruyu tam ve doğru cevaplamış olmanın haleti ruhiyesi ile yaslanıp çayımı höpürdettim. Ancak soruyu soran belli ki beni zorlamak niyetindeydi ‘Peki nedeni ne hocam? Neden kırk yaş?’ diye devam etti. “Çokça sebepleri var. Başlıca şöyle sıralayabilirim deyip madde madde geçtim. - Gençlik döneminde o sınav senin bu sınav benim koşturup o dönemi ıskaladıysa. - Arzuladığı, istediği gibi yaşamadıysa. - Genç erişkinlik döneminde gözünü açamadan evlenip çoluğa çocuğa karıştıysa, onları büyütmek, okutmak, bir meslek sahibi yapmak için kendinden çokça fedakarlık ettiyse. - Mesleğinde yükselmek, kariyer yapmak için özel hayatından feragat ettiyse. - Ticaret yapan biri ise paraya pula kavuşmak için geceli gündüzlü, tatil, bayram demeden çalıştıysa. - Hayatla mücadele etmekten kendi zevklerini, hobilerini ıska geçtiyse. - Akranlarının birer birer hastalandığını, öldüğünü görürse. - Eşi fiziksel olarak istediği gibi bir durumda değilse ’ diye cevapları sıralıyorken kadınlardan biri ‘Sanki onlar Adonis de bizden Afrodit olmamızı bekliyorlar. Göbekli, kıllı, tıraş olmayan, ter kokusundan yanına yaklaşılmayan başka ülkenin erkekleri zaten’ dedi. Ortamda birden bir sessizlik oldu. Herkes tarif edilen kişinin kim olduğunu bulmak ister gibi önce etrafa baktı. Başımızı öne eğip göbeğimize baktık. Çaktırmadan kokumuzu almaya çalıştık. Çok şükür kokan ben değildim. ‘Şimdi Şeyda Hanım’a hak vermemek mümkün değil. Kadın olmak çok zor. Hele bu ülkede kadın olmak çok zor’ diye kadınların da gönlünü kazanacak bir manevra yapmak istedim. Şeyda Hanım ‘Zor tabii. Siz doğum yapmıyorsunuz. Şunu ye çocuk sağlıklı olsun, şunu ye akıllı olsun diye diye şişiyoruz, sonra doğum. O acıyı, sancıyı hiç çekmiyorsunuz. Ben doğuma benimki ile girdim. Baktım doktorlar beni bırakıp ona müdahale ediyorlar. Bayılıp düşmüş. Siz grip olsanız sanki ölmek üzereymişsiniz gibi bizden şefkat beklerken biz her ay onun on katı sancı çekiyoruz. Siz bir tişört pantolon sırtınıza geçirip çıkıyorsunuz biz ‘Aman şuram görünmesin, aman askım çıkmasın, aman şöyle olsun böyle olsun diye her detayı düşünmek zorunda kalıyoruz. Aranızdan en modern olanlar bile evde bir kere yemek olmadığı zaman kalkıp ‘Hayatım bu akşam yemekleri ben yapayım’ demiyorsunuz. Yolunuzda giderken laf atmaya, tacize, tecavüze maruz kalmıyorsunuz’ diye devam etti. ‘Keşke tacize ve hatta tecavüze uğrasam’ diye bir ses geldi. Herkes o tarafa döndü. Muzip erkeklerden biri konuyu sulandırmak niyetindeydi. ‘Abi konu nereye geldi ya? Ben ne sordum siz nerelere getirdiniz’ diye serzenişte bulundu ilk soruyu soran. “Hocam kırkından sonra erkekler neden değişir” diyorduk’ dedi. ‘Peki anlatıyorum o zaman ’ diye başladım. Çocukluğumuzun korkulu rüyalarından birisi de şüphesiz ki aşıdır. Hastalıklara karşı yapılan tüm aşıların konforu ileriki yaşlarda anlaşılıyor. Aynı şekilde bizde çocuklarımızın aşı takvimini iyi takip etmeliyiz. Aşıdan sonra bebeklerde bazı belirtiler meydana gelebilir. Özellikle düşmeyen ateş, huzursuzluk, uyku ve farklılaşma varsa çocuğunuzu mutlaka hastaneye götürmelisiniz. Peki aşı sonra bebeklerde dikkat edilmesi gereken belirtiler nelerdir? Aşı sonrası hangi belirtiler meydana gelir? Aşı ve bebek ile ilgili tüm soruların cevapları haberimizde...AŞIDAN SONRA BEBEKLERDE HANGİ BELİRTİLER OLUR?Difteri, boğmaca, tetanos, çocuk felci, hepatit, zatürre, su çiçeği başta olmak üzere birçok önemli hastalığa karşı koruyucu olan aşılar, doğar doğmaz başlıyor, 4-6 yaşlar arasında yapılan aşılarla sona eriyor. Daha sonraki periyodda okul aşıları ve erişkin aşıları ile devam ediyor. Ancak ailelerin aşılarla ilgili merak ettikleri birçok soru oluyor. Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Tijen Diri, aşılarla ilgili ailelerin iyi bilgilendirilmesinin önemini vurgularken, aşı takibinin çok iyi yapılması gerektiğini, düşmeyen ateş, aşırı huzursuzluk, uykuya eğilim, genel durumda farklılaşmaya neden olacak her türlü durumda doktora başvurulmasının önemli olduğunu aşılarla ilgili en çok sordukları soruların yanıtlarını veren Dr. Tijen Diri, aşı yapıldıktan sonra bebek ve çocukların iyi takip edilmesini önererek şu bilgileri verdi1-İçinde virüs ya da bakteri bulunan aşılar bebeğe zarar veriyor mu?Aşılar içindeki bakteriler ve virüsler, çoğalma yani hastalık oluşturma yeteneklerini kaybetmiş olup, zayıflatılmış veya ölü yapıdadırlar. Aşı yapılan çocuk sadece bağışıklık hafıza hücreleri oluşturacak kadar virus veya bakteriye maruz kalır. Bu sebeple bebeğe zarar değil bilakis fayda günde iki canlı aşı yaptırılabilir mi?Aynı günde iki canlı aşı yapılabilir, mahsuru aşı bebekleri hangi hastalıklardan koruyor?Karma aşı dediğimizde Difteri, Boğmaca, Tetanoz, Çocuk felci, Hemofilus influenza B menenjite-zatürreye-orta kulak iltihabına neden olur dediğimiz 5 adet hastalığının aşısını kastediyoruz. Bu 5 hastalık son derece tehlikeli, öldürücü ve hasar bırakabilen tablolara neden aşısı mutlaka yapılmalı mı?Zatürre aşısı "Pnömococ" olarak adlandırdığımız bir mikrobun aşısıdır. Pnömococ mikrobu zatürreye yol açan yüzlerce mikropdan sadece birisidir. Tehlikeli ve öldürücü olabilir. Pnömococ mikrobu sadece zatürre yapmaz; menenjit, orta kulak iltihabı, sinüzit gibi diğer hastalıklara da neden olur. Yapılması zorunlu bir aşıdır. Özellikle bağışıklık sistemi hassas, dalağı alınmış hastalarda, kronik böbrek, kronik kalp, şeker, kronik karaciğer hastası olanlarda ve orak hücreli kansızlığı olanlarda mutlaka çiçeği aşısı zorunlu mu?Su çiçeği aşısı artık zorunlu bir aşıdır. Su çiçeği mikrobu çok bulaşıcıdır ve salgınlara neden olur. Suçiçeği mikrobu bağışıklık sistemini en çok baskılayan virüslerden biridir. Genelde hafif geçirilen bir hastalık olmakla beraber bazen ağır tablolara yol açabilir. Ensefalit beyin dokusunda iltihap, zatürreye sebebiyet verebilir. Hele bağışıklık sistemi baskılanmış, kanser tedavisi gören veya bağışıklık sistemini baskılayan ilaçları kullanan hastalarda mutlaka uygulanmalıdır. Suçiçeği aynı zamanda hamileler için tehlike arzeder. Zira doğacak bebekte doğumsal bozukluklara neden aşısını yaptırmak yararlı mı, ne zaman yapılmalı?Elbette ki yararlı. Çünkü ishal, özellikle 5 yaş altı çocuklarda ciddi ve hatta bazen hayatı tehdit eden ve ölümle sonuçlanabilen tablolara yol açabilir. Rotavirüs, hemen pek çok vakada hastane yatışı gerektiren, bebekleri çok hırpalayan bir sürece neden olur. Rota aşıları ilk dozu önce yapılmak kaydı ile kullanılan aşıya bağlı olarak 2 veya 3 doz olarak yapılır. Üstelik uygulanımı son derece kolay olup, ağızdan bebekte kısırlığa neden olabilir mi?Aşıların hiçbiri kısırlığa neden sonra görülebilecek yan etkiler nelerdir? Bunların hangisi olursa hekime başvurmak gerekir?Aşılarda yüksek teknolojinin kullanımı nedeni ile artık eskiye göre aşı yan etkilerini çok az görmekteyiz. Aşılarda görebileceğimiz genel yan etkiler; ateş, huzursuzluk, aşı yapılan yerde kızarıklık, sertlik, döküntüyü sayabiliriz. Düşüremediğimiz ateş, aşırı huzursuzluk, uykuya eğilim, genel durumda farklılaşmaya neden olacak her türlü durumda doktorunuza başvurabilirsiniz. Rutin aşı şeması dışında; meningokoksik menenjit veya 1 yaş sonrası ve Rahim ağzı kanser aşısı grip aşısı ve bazı özel durumlarda uygulanan kuduz, kolera, tifo, sarı humma gibi aşılar da dönemi aşıları ne zaman bitiyor? En son hangi aşı yapılıyor?Çocukluk dönemi aşıları 4-6 yaş arasında yapılan kızamık-kızamıkçık-kabakulak ve su çiçeğinin karmanın tekrarı ile bitiyormuş gibi görünmekle beraber okul aşıları ve erişkin aşıları ile devam ederek bu konudaki özenimizi tüm yaşantımız boyunca göstermemizi ve yenilikleri ve gelişmeleri takip etmemizi AŞI TAKVİMİDoğumda Hepatit Hepatit DaBT-IPV-Hib, BCG, DaBT-IPV-Hib, Rotavirüs Rota aşısı seçilen aşıya bağlı olarak 3 dozda olabilir. DaBT-IPV-Hib, OPV Ağızdan çocuk felci, Hepatit B, DaBT-IPV-Hib, OPV Ağızdan çocuk felci, Hepatit Hepatit A4-6 Yaş Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak-Su Çiçeği-Oral Polio-Dt

bebekler kırkından sonra değişir mi