Someprepositions and adverbs can also help when you’re giving directions: For example, My office building is in front of the mall. Go straight on for about one kilometre. The cinema is next to the bank. Asking for directions. When you ask for directions, remember above all to be polite. So start by saying one of the following phrases: Hello. Büyük taşıtlar için: get off the bus/train/the plane. Küçük taşıtlar için: get out of a car/taxi. Bununla birlikte tüm taşıtlarda: binmek için get into, inmek için get out of kullanılabilmektedir. Get into/out of the bus/the train/the plane/the car/the taxi. Eve gelmek veya gitmek için edat kullanılmaz: I am going home. BilgiyelpazesiCom bilgi eğitim öğretim konu anlatım yazılı Prepositions Of Movement) Beden Eğitimi Dersi Konu Anlatımı Bilgi Ve PrepositionsOther English exercises about the same topic: Prepositions -direction, movement: lili73: 49586: 64/100: Club: 48: Prepositions and Adjectives *Lesson XXm3ld. PREPOSITIONS OF MOVEMENT A. Choose the correct preposition 1. We walked to the top of the mountain and then we cycled to the bottom again. 2. We both jumped the swimming pool at the same time. 3. When I finished high school I drove Europe in a caravan with two of my friends. 4. In some countries it's considered unlucky to walk a ladder. 5. The athletes ran the track for 1 hour. 6. You must always wear a helmet when you cycle in case you fall the bike. 7. The first person to swim the English Channel was Mathew Webb, in 1875. 8. He broke his ankle when he was trying to jump a hump in his street. 9. Ferdinand Magellan was a Portuguese sailor who sailed the world in the 16th Century. 10. In PE classes we have to climb a rope in 20 seconds. 11. He was skiing the hill when he had the accident. 12. I would never do base jumping. I think it's really dangerous to jump a building even if you have a parachute. 13. Stunt motorcyclists sometimes jump cars or even buses. 14. The boat sailed the river up to the sea. 15. Get of the car now! I have to take you to school. 16. Drivers in the Paris-Dakar drive the Sahara desert. 17. Our class walked a beautiful forest during our last school trip. 18. If you are afraid of heights don't look when you are climbing the mountain. 19. The teacher walked the class, so we stopped talking and sat down. 20. If I walk that door, I will never come back. B. Now write the correct preposition under each picture. Use capital letters. the swimming pool the chair the ladder the hill the swing the forest the hurdle the river the desert Yer edatları olarak kullanılan ve Prepositions of place adlandırılan ” Between, Near ve Close to” ın kullanımını, ve örnek cümleleri içeren konu anlatımı. Between Between bir şeyin iki nesne yada kişinin arasında olduğunu ifade etmek için kullanılır ve Türkçe olarak “arasında” anlamına gelir Between Örnek The number 7 is between the number 6 and 8 – 7 rakamı 6 ile 8 in arasındadır. There is a table between the chairs- Sandalyelerin arasında bir masa var. There is two years diffrence between me and my sister- Benimle kız kardeşim arasında iki yıl yaş farkı vardır. The black sea is between Turkey and Russia- Karadeniz Türkiye ile Rusya arasındadır. Bursa is between İstanbul and İzmir- Bursa, İstanbul ve İzmir arasında bulunur. What do you have between your bread?- Ekmeğinin arasında ne var? There is cheese and tomate- Peynir ve domates var. Yukarıdaki örnekler dende anlaşılacağı üzere between iki şey yada nesne arasında bulunan nesneleri, objeleri, yerleri yarda herhangi bir şeyi belirmek için kullanılır. Near / Close to Near ve Close to edatlarının her ikiside “Yakın, yakında, yakınında” anlamına gelir. Fakat dikkat edilmesi gereken nokta ilgi nesne / obje birbirlerine fiziksel olarak temasda bulunmaz! Near/ Close to Örnek The post office is near to Adnan Menderes University- Postane Adnan Menderes Üniversitesinin yakınındadır. Our house is near / close to a subway station- Evimiz metro istasyonunun yakınındadır. My aunt lives near / close to the school- Teyzem okulun yakınında oturuyor Örnek cümleler I sit between Ayla and Semih in the classroom- Sınıfta Ayla ile Semih’in arasında oturuyorum I wake up between 700 and 800 o’clock in the morning- Sabahları saat 7 ile 8 arası uyanırım It’s over between us- Bu ikimizin arasında Kuşadası lies between İzmir and Aydın- Kuşadası İzmir ile Aydın arasında bulunur The Supermarket is between the bank and the train station- Süpermarket banka ile tren istasyonunun arasındadır. My bother can’t explain the difference between hoser and donkey- Erkek kardeşim At ile Eşeğin arasındaki fakı açıklayamaz. It is not good to eat between meals- Yemek aralarında bir şey yemek iyi değildir My mother shares everthing between me and my little sister- Annem herşeyi ben ve küçük kız kardeşim arasında paylaştırır Büyük menderes river flows between Denizli and Aydın- Büyük menderes nehri Denizli ile Aydın arasında akar Bus number 250 runs between the station and airport- 250 nolu otobüs istasyon ile havalimanı arasında sefer yapar. There is a pen between two books- İki kitap arasında bir dolma kalem var I am near the bus stop- Otobüs durağının yakınındayım My grandmother lives near / close to sea – Büyükannen denizin yakınında oturur Our house is near/close to here– Evimiz buraya yakındır There is a big park near/close to my school- Okulumun yakınında büyük bir park vardır There is a nice cafe near /close to here- Buraya yakın güzel bir kafetarya var I hope to see you in the near future- Yakın gelecekte seni görmeyi ümid ediyorum INGILIZCE PREPOSITIONS OF MOVEMENT – HAREKET EDATLARI – TÜRKÇE KONU ANLATIMI İngilizce’de edatlar hareket kavramını ifade etmek amaçlı kullanılır. In English, we use prepositions to describe notions of movement. For example Örneğin across – from one side to the other side eg. She swam across the river. O nehrin karşısına karşı tarafına yüzdü. along – in a line; from one point to another eg. They’re walking along the beach. Onlar sahil boyunca yürüyor. down – from high to low eg. He ran down the hill. O tepeden aşağı koştu. into – entering something eg. The boy climbed into a box. Çocuk bir kutunun içine tırmandı. off – away from something eg. The cat jumped off the wall. Kedi duvardan uzağa atladı. onto – moving to a place eg. The passengers stepped onto the platform. Yolcular platformun üzerinde yürüdü. out of – leaving something eg. The bird flew out of its cage. Kuş kafesinden dışarı uçtu. over – above something eg. The pedestrian walked over the bridge. Yayalar köprünün üzerinde yürüdü. past – going near something eg. She walks past the post office on her way to work. İşe gidiş yolunda o postanenin yanından geçer. round – moving in a circle eg. Go round the monument and straight ahead to the park. Anıtın etrafından dön ve parka düz git. through – going from one point to another in the middle of something eg. You shouldn’t walk through the park at night. Geceleri parkın içinden geçmemelisin. to – towards something eg. I’m going to Australia for a holiday next month. Önümüzdeki ay Avustralya’ya tatile gidiyorum. PAST HABITS GEÇMİŞTEKİ ALIŞKANLIKLAR USED TO - WOULD AND PAST SIMPLE “Used to + V1” kalıbı, geçmişte yapılan fakat artık yapılmayan alışkanlıkları, tekrarlanan eylemleri, durumları ya da şu anda yapmış olmaya alıştığımız eylemleri ifade eder. Olay geçmişte meydana geldiği için “use” kelimesinin past geçmiş hali olan “used” kullanılır. I used to run everyday when I was at university. Üniversitedeyken her gün koşardım. Bu cümleyi söyleyen kişi bir anlamda, şu anda koşmadığını da ifade etmektedir.The girl used to wash her dress by hand but now she washes them in her full automatic washing-machine. Kız elbiselerini eliyle yıkardı ama şimdi tam otomatik çamaşır makinesiyle yıkıyor. Bu cümleden de anlaşılacağı gibi, geçmişte kalmış olayların, aksi bir durum olmadığı müddetçe tekrarlanması söz konusu değildir. İNGİLİZCE’DE ÖRNEKLERLE USED TO’ KONU ANLATIMI İngilizce’de geçmişteki alışkanlıklarımızdan bahsederken used to’ yapısını kullanırız. 1. Olumlu cümlelerde kullanımı Özne + used to + fiilin yalın hali I used to drink orange juice with breakfast when I was a child. Ben çocukken kahvaltıda portakal suyu içerdim.When I was six years old, I used to carry my little teddy bear with me. Ben altı yaşındayken, küçük oyuncak ayımı yanımda taşırdım. Artık küçük oyuncak ayımı yanımda taşımıyorum. 2. Olumsuz cümlelerde kullanımı Özne + didn’t use to + fiilin yalın hali I didn't use to drink milk when I was a child.Ben çocukken süt içmezdim. My father didn't use to watch but now he is always before the screen. Babam izlemezdi ama şimdi daima ekranın önündedir. I didn’t use to have any breakfast when I was a student in high school. Ben lisede öğrenciyken hiç kahvaltı yapmazdım. Artık kahvaltı yapıyorum. Yukarıdaki cümleleri incelediğinizde, geçmişte olan alışkanlıkların şu an devam etmediği anlaşılır. Yukarıdaki örnekten Ben lisedeyken kahvaltı yapmazdım fakat artık yapıyorum’ anlamını çıkarabiliriz. Not used to’ nun olumsuz biçiminde used not to’ yapısı da kullanılabilir; fakat didn’t use to’ daha çok tercih edilir. 3. Soru cümlelerinde kullanımı Did + özne + use to + fiilin yalın hali? Did you use to drink milk when you were a child? Sen çocukken süt içer miydin? Did you use to play football when you were at high school? Lisedeyken futbol oynar mıydın? Geçmişte zaman zaman tekrarladığımız eylemler için kullanılır. Before I went to Çeşme, I used to go to Antalya for a holiday every year. Çeşme’ye gitmeden önce, her sene tatil için Antalya’ya giderdim. Did you use to visit your grandparents every summer holiday when you were little? Küçükken her yaz tatilinde büyük babanı ve büyük anneni ziyarete gider miydin? Olumsuz cümlelerde used to’ ile birlikte never’ kullanabiliriz. never used to Ayşe never used to swim in the sea until she was 18 years old. Ayşe, 18 yaşına kadar hiç denizde yüzmemişti. There was \ were’ yerine there used to be’ yapısını kullanmak da mümkündür. There were a number of theatre buildings here when I was seven years old. But now there aren’t. Ben 7 yaşındayken burada çok sayıda tiyatro binası vardı. Fakat artık yok. NOT used to’ geçmişte belirli bir zamanda bir defa olmuş bitmiş olayı ifade etmek için kullanılamaz. Used to’ geçmişte tekrar eden ve şimdi geçerli olmayan durumların anlatımı için kullanılır. While he was hurrying to get to school on time, John fell down the stairs. John zamanında okulda olmak için acele ederken, merdivenlerden yuvarlandı. John’un merdivenlerden yuvarlanması geçmişte belirli bir zaman içinde olmuş olaydır ve geçmişte olup biten olayların anlatımı için Simple Past Tense geçmiş zaman ile kullanılır. Sıklık Zarfları Frequency Adverbs genellikle “used to” nun önünde kullanılır. Ama bazen “used ve “to” arasında da kullanılabilir. l always used to call him at nights. VeyaI used always to call him at nights. onu daima geceleri arardım. İNGİLİZCE’DE ÖRNEKLERLE WOULD’ KONU ANLATIMI Would’ yapısını da used to’ gibi geçmişteki alışkanlıklarımızı ve geçmişte tekrarlanan eylemleri anlatırken kullanırız. “Would” olumlu cümlelerde kullanımı Özne I, you, we, they, he, she, it + would + mastar fiil When I was a kid, my mother would overdress / used to overdress me even in summer time. Ben çocukken, annem beni yaz aylarında bile kalın giydirirdi. John would play / used to play football often before he had the operation. John ameliyat olmadan önce sıklıkla futbol oynardı. I would play / used to play computer games when I was a child. Çocukken her gün bilgisayar oyunları oynardım. Bu cümlede ise "would" kalıbı kullanıldığı için, artık oynamıyorum anlamı ifade etmez. Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi, used to ve would aynı şekilde kullanılabilir.“Would” olumsuz cümlelerde kullanımı Özne I, you, we, they, he, she, it + would not + mastar fiil I wouldn't eat / didn't use to eat meat when I was studying in college, because I was a vegetarian. Ben üniversitede okurken et yemezdim,çünkü vejeteryandım.DİKKAT! would’ ve used to’ anlam olarak geçmişte yaptığımız fakat şu an yapılmayan alışkanlıklardan ve geçmişte tekrarlanan eylemlerden söz ederken kullanılsa da; Would’ durum fiilleriyle stative verbs birlikte kullanılamaz. Stative verbs Durum bildiren fiiler believe, mean, think, imagine, know, realize, suppose, understand, doubt, agree etc. 'Used to’ hem durum fiileriyle hem de iş, oluş, hareket bildiren eylemlerle birlikte kullanılabilir. People used to think that the world was flat. İnsanlar eskiden dünyanın düz olduğunu düşünürlerdi. NOT Geçmişteki alışkanlıklarımızdan bahsederken Simple Past Tense geçmiş zaman kullanabiliriz. Bu durumda o süreci bildiren bir zaman zarfı kullanmalıyız. When I was a child, I went to Bodrum every summer İçinde bulunduğumuz ana ait alışkanlıkları ifade eder. Bu ifade daha çok kişinin tipik davranış biçimini ve özeliğini ifade eder. It is Friday. Jane will go to cinema this evening as usual. Geçmişteki alışkanlık “Simple Past Tense” ile de ifade edilebilir. Women wore very long dresses in the middle ages.= women used to wear very long dresses in the middle ages. He is no longer such a famous pop star, but just 3 years ago the young adored him.= used to adore BE / BECOME USED TO Şu anki alışkanlıklarımızdan,alışkanlık haline getirdiğimiz eylemlerden bahsederken Be Used To’ yapısını kullanırız. Anlam olarak used to’dan farklı olduğu gibi yapı olarak da farklıdır. To Be Used To + doing’ olarak kullanılır. Bir şeye alışkın olmak manasındadır. I am used to getting up early.Sabahları erken kalkmaya alıştım. My family has become used to living in a cosmopolitan city like Istanbul for many years Ailem İstanbul gibi bir kozmopolit şehirde yıllardır yaşamaya alışkındır. They were used to the heavy traffic when they were in London. Londra'da iken ağır trafiğe alışkınlardı. My family has become used to living in a cosmopolitan city like Istanbul for many years.Ailem İstanbul gibi bir kozmopolit şehirde yıllardır yaşamaya alışkındır. I have been living in London for 5 years. I am used to driving in traffic jams. Beş yıldır Londra’da trafikte araba sürmeye alışkınım.GET USED TO Bir eylemin alışkanlık sürecini ifade etmek için Get used to’ yapısını kullanırız. get used to doing’ olarak kullanılır. The new rules were quite different for them but they got used to them in a short time.Yeni kurallar onlar için oldukça farklıydı fakat kısa zamanda alıştılar. I have just started wearing contact lenses, so I am still getting used to wearing them. Numaralı lens takmaya başladım, bu yüzden hala kontakt lenslere alışmaya çalışıyorum. You'll soon get used to driving your new car. Kısa zaman sonra yeni arabanızı kullanmaya alışacaksınız. The new rules were quite different for them but they got used to them in a short time. Yeni kurallar onlar için oldukça farklıydı fakat kısa zamanda alıştılar. “get used to” normal bir fiil gibi her tense'te kullanılabilir ve kullanıldığı tense'in kuralına göre çekim görür. Ayni ifadeyi “get accustomed to + Ving” ilede ifade edebiliriz. The students will soon get used to the school and to their new friends. Talebeler çok geçmeden okula ve yeni arkadaşlarına alışacaklar.future After many years I got used to working in this factory. Yıllar sonra, bu fabrikada çalışmaya alıştım. past We are getting used to using computers. Biz, bilgisayar kullanmaya alışıyoruz. continuous Hareket edatları Alıştırmaları Prepositions of movement Aşağıdaki edatları kullanarak boşlukları doldurunuz. Prepositions of movement and other uses Choose a suitable preposition to put in each gap. Use these prepositions over across along down from…to into x2 out of through towards under 1. He drove …………….. York …………….. Norwich. 2. We walked …………….. the forest. 3. We made a tunnel …………….. the prison wall. 4. He came …………….. the room from the hall. 5. She fell …………….. the stairs. 6. The plane flew …………….. Rome and disappeared …………….. the clouds. 7. I took my credit card …………….. my wallet. 8. Walk …………….. the street to the end, then turn right. 9. We flew …………….. the Atlantic Ocean. 10. If you look …………….. the east at night, you will see Venus in the sky. Yukarıdaki soruların cevaplarını aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Hareket edatları

prepositions of movement konu anlatımı