hq0G. Doğuştan kalp hastalıkları gebeliğin ilk iki ayı içerisinde ortaya çıkmaktadır. Daha sıklıkla gebeliğin 8 ayı boyunca ilaç kullanılması, röntgen ışınlarına maruz kalması ya da insülin kullanılması sonucunda oluşmaktadır. İçindekilerSiyanotik Kalp Hastalıkları Siyanotik Konjenital Kalp Hastalığı NedenleriFallot TetralojisiBüyük Arterlerin TranspozisyonuTriküspid AtrezisiTotal Anomali Pulmoner Venöz BağlantıSiyanotik Kalp Hastalıkları BelirtileriFallot TetralojisiBüyük Arterlerin TranspozisyonuTriküspit AtreziKaynaklar Siyanotik Kalp Hastalıkları Siyanotik konjenital kalp hastalığı doğumda var olan bir hastalık olmaktadır. Kanda düşük oksijen seviyelerinin oluşması sonucunda görülmektedir. Kalp kapakçıklığından oluşan sorunlar, aortda oluşan sorunlar, kalbin ventriküller duvarının kalınlaşması gibi durumlardan kaynaklanabilmektedir. Siyanotik konjenital kalp hastalığı yaşamakta olan bir bebek doğumundan itibaren bir takım genetik hastalıklar ile dünyaya gelmektedir. Down sendromu, Turner sendromu, marfan sendromu, noonan sendromu gibi rahatsızlıklar da bu hastalığın olmasına neden olacaktır. Gebe kadının toksik kimyasallara maruz kalması sonucunda gebelik sırasında meydana gelecek olan enfeksiyonlar sonucunda meydana gelebilir. Doğumsal kalp hastalıkları sıklıkla ikiye ayrılmaktadır. Asiyanotik denmesi morluk olmadan gelişmekte olan bir rahatsızlık olmaktadır. Asiyanotik konjenital kalp hastalığında meydana gelecek olan durumda şant oluşması sonucunda ağırlığın soldan sağa doğru olması söz konusu olacak ve pulmoner akım, sistemik akımdan çok daha fazla olması sonucunda görülecektir. Bebeklerde meydana gelen siyanotik konjenital kalp hastalığında ise bebeklerde oluşan şant daha sıklıkla sağdan sola doğru olmaktadır bu nedenle de akciğere giden kan miktarı az olur. Siyanotik Konjenital Kalp Hastalığı Nedenleri Hastalığın gelişmesine neden olacak birçok fiziksel kusur olmaktadır. Bazı bebeklerin çeşitli kusurlar ile dünyaya gelmesi görülmektedir. Fallot Tetralojisi Kalbin sağ ve sol ventrikülleri arasında bir delik oluşması, dar pulmoner kapak, sağ ventrikül kaslarının kalınlaşması ve yanlış gelişen bir aort kapağından oluşacaktır. Bu kusurların kanda oksijen olmamasına ve oksijensiz kanın vücuda pompalanmasına neden olmaktadır. Çocukluk dönemi içerisinde pulmoner arterin gelişmesi sonucunda cerrahi müdahale yapılabilir. Bu durumda aort damarının yerinin düzeltilmesi sonucunda pulmoner arterdeki ve pulmoner kapakta oluşan darlığın ortadan kaldırılması sonucunda çocuk sağlığına kavuşması sonucunda normal hayatına devam eder. Büyük Arterlerin Transpozisyonu Bebeklerde pulmoner ve aort kapakçıklarının atardamar ile bozukluğu sonucunda oluşmaktadır. Aort yoluyla vücudun geri kalanına pompalanmakta olan oksijen miktarı düşük kan ile sonuçlanacaktır. Tedavisi amacıyla arterial switch yöntemi kullanılmaktadır. Daha sıklıkla doğumdan sonraki ilk üç hafta içerisinde bebek ameliyat edilmesi gerekmektedir. Bozuk olan damarların doğru pozisyonda olması amaçlanmaktadır. Kalbi beslemekte olan koroner arterler de aorta taşınacaktır. Bu operasyonu geçiren bebekte kan dolaşımı normale dönecek olduğundan morluk ortadan kalkacaktır. Triküspid Atrezisi Bu kusur sonucunda triküspid kalp kapağının anormal bir şekilde gelişmesi sonucunda ya da eksik olması neticesinde oluşur. Bu durum içerisinde normal kan akışında bozulmalara neden olacaktır ve düşük oksijen kan vücuda pompalanacaktır. Akciğerlere ulaşacak olan kan akımının artması amacıyla şant operasyonu gerekebilir. Bunun dışında da fontan operasyonu kullanılarak sağ atriyuma ulaşacak kan, yapılacak olan cerrahi müdahale sonucunda akciğere yönlendirilecektir. Total Anomali Pulmoner Venöz Bağlantı Bu durum akciğerlerden kalbe yüksek oksijenli kan getirmekte olan damarlar sağ atriyuma bağlanması sonucunda ortaya çıkacaktır. Damarlar sol atriyuma bağlanacaktır. Akciğerler ve kalp arasında damar tıkanıklığının da eşlik etmesi söz konusu olabilir. TEdavisi amacıyla yapılacak olan cerrahi müdahale daha sıklıkla 3 ya da 4 yaşında uygulanmaktadır. Pulmoner arter ile aorta şant oluşturulacaktır. Bu operasyon sayesinde akciğerlere ulaşacak kan gidişinin sağlanması hedeflenecektir. Siyanotik Kalp Hastalıkları Belirtileri Hastalığın klasik belirtileri arasında siyanoz veya cildin mavi rengi olmaktadır. Genellikle bebeğin dudaklarında, ayak parmaklarında ya da el parmaklarında renk değişikliği görülmektedir. Diğer belirtiler arasında ise fiziksel olan herhangi bir aktiviteden sonra meydana gelecek olan solunum zorluğu olacaktır. Bazı çocuklarda oksijen seviyesinin düşük olması nedeniyle cilt renginin mavi olması ve hiperveanserasyon görülebilir. Hastalığa neden olan sorunlarda görülmekte olan farklı belirtiler görülmektedir. Fallot Tetralojisi Doğduğu zaman çok zayıf doğması; Siyanoz; Beslenme bozukluğu; Yuvarlak olan ve büyük parmaklar; Büyüme sorunları; Çok hızlı nefes alıp verme. Büyük Arterlerin Transpozisyonu Hızlı kalp atımı; Hızlı nefes alıp verme; Büyüme geriliği; Kilo almada sorun; Terleme. Triküspit Atrezi Siyanoz; Yorgunluk; Nefes darlığı; Beslenme zorluğu; Terleme; Büyüme geriliği; Kronik solunum yolu enfeksiyonları. Bu belirtilerin ciddiyetine bağlı olarak hastalığın tedavisinin hemen ya da ilerleyen zamanlarda yapılması gerekmektedir. Ameliyat edilemeyecek olan hastalara ilaç tedavisi uygulanabilir. Bu sayede kan damarlarının açık tutulması, gelişecek olan anormal kalp ritminin düzenlenmesine de yardımcı olacaktır. Kaynaklar Loading...
hocam iyi günler 5 yıllık evliyim ve çocuk tedavisi görüyorum ilk dönemlerde troidim yavaş çalışıyordu ilaç kullandım düzeldi yıldır düzenliydi 5 ay önce düşük yaptım ve doktora gittim troidim hızlı çalışmaya başlamış şimdi onun için gidiyorum ultrason çekildi normaldi dokktor antigor fazlalığı var dedi şimdide troid sintigrafisi istiyor yanlız nasıl çekildiğini bilmiyorum çekildikten sonra bana zararı olurmu çocuk düşünüyorum yani korunmuyoruz sintigrafiden sonra gebelik oluşursa onun zararı olurmu doktora soramadım araştırdığım kadarıyla radyasyon içeriyormuş kafam karıştı neyapmam lazım bide doktor propycil verdi hafta kullandım ilerleme var dedi şimdi sintigrafi çekileceğim için bıraktım hocam sintigrafinin zararı varmıdır çekildikten sonra korunmaya gerek varmıdır ben çocuk istiyorum 5 yıldır bekliyorum ay daha bekleyemem beni bilgiledirirseniz sevinirim uzun oldu kusura bakmayın teşekkür ederim
Tiroid Cerrahisi Tiroid cerrahisi yöntemleri nelerdir, tiroid ameliyatı öncesi ve sonrasında nelere dikkat edilmeli, tiroid ameliyatından korkmalımıyım, tiroid ameliyatından önce ve tiroid ameliyatından sonra nelere dikkat etmeliyim gibi soruların cevaplarını aşağıda bulabilirsiniz. Genel Bilgi Tiroid ameliyatları; kanser ve iyi huylu nodüller, büyük tiroid bezi guatr ve aşırı aktif tiroid bezi dahil çeşitli tiroid hastalıkları için tavsiye edilebilmektedir. Cerrahın gerçekleştirebileceği birkaç tiroid ameliyatı mevcuttur 1 eksizyonel biyopsi – tiroid bezinin küçük bir kısmının çıkarılması günümüzde kullanımı nadir 2 lobektomi – tiroid bezinin yarısının çıkarılması 3 tiroi bezinin yaklaşık tamamının çıkarılması subtotal tiroidektomi – her iki tarafta az miktarda tiroid dokusu bırakılması veya totale yakın tiroidektomi – tek tarafta yaklaşık 1 cm tiroid dokusu bırakılması 4 total tiroidektomi , tanımlanan tüm tiroid dokusunun çıkarılması. Bu ameliyatların her birine özgü endikasyonlar vardır. Tiroid ameliyatının temel riski, birincil olarak paratiroid bezler kalsiyum düzeylerini düzenler ve rekürrent ve eksternal laringeal sinirler ses tellerini kontrol ederler olmak üzere tiroide komşu önemli yapılara hasar verilebilme olasılığıdır. Sorular ve Değerlendirme Tiroid ameliyatı önerilen hastalar cerrahiye yönelik şu soruları sormalıdırlar 1 Neden ameliyat gerekiyor? 2 Başka tedavi yöntemleri var mı? 3 Ameliyat öncesi nasıl değerlendirilmeliyim? 4 Cerrahımı nasıl seçebilirim? 5 Ameliyatın riskleri nelerdir? 6 Tiroid bezimin ne kadarının alınması gerekiyor? 7 Ameliyat olmaya karar verdiğimde beni neler bekleyecektir? 8 Ameliyattan sonra normal bir hayatım olacak mı? Neden Ameliyat Gerekiyor? Tiroid ameliyatının en sık yapılma nedeni, ince iğne aspirasyon biyopsi sonucu şüpheli gelen tiroid nodülünün çıkarılmasıdır. Ameliyat aşağıdaki biyopsi sonuçlarında önerilir 1 kanser papiller kanser 2 muhtemel kanser foliküler neoplazi 3 Yetersiz veya sonuçsuz biyopsi. Biyopsi sonucu normal gelen nodüllerde de eğer nodül büyükse, büyüklüğü artmaya devam ediyorsa ya da şikayetlere ağrı, yutma güçlüğü vb. yol açıyorsa ameliyat önerilebilir. Cerrahi, büyük ve multinodüler guatrda hipertiroidi tedavisinde ve şikayete yol açan herhangi bir guatrda da bir seçenektir . Başka Tedavi Yöntemleri Var mı? Ameliyat kanser şüphesi olan nodüllerde kesin endikedir. Tiroid kanseri olasılığı yoksa, tanıya bağlı olarak cerrahi dışı tedaviler de mümkün olabilir. Diğer tedavi seçeneklerini doktorunuzla tartışmalısınız. Ameliyat Öncesi Nasıl Değerlendirilmeliyim? Diğer ameliyatlarda da olduğu gibi tiroid ameliyatı planlanan tüm hastalar ameliyat öncesi, kardiyopulmoner kalp değerlendirme dahil, detaylı ve eksiksiz tıbbi hikaye ve fizik muayene ile değerlendirilmelidir. 45 yaş üzeri veya kalp hastalığı olan hastalara ameliyat öncesi elektrokardiyogram ve akciğer grafisi çekilmesi tavsiye edilmektedir. Kanama bozukluğu olup olmadığını belirlemek için kan testleri yapılabilir. Sesinde değişiklik olan veya daha önce boyun ameliyatı geçiren her hastanın ameliyat öncesi ses telleri değerlendirilmelidir. Bu, ses tellerini kontrol eden rekürrent laringeal sinirin normal çalıştığını belirleyebilmek için gereklidir. Son olarak, eğer meduller tiroid kanserinden şüpheleniliyorsa, hastalar eş zamanlı olabilecek böbreküstü bezi tümörleri feokromasitoma, hiperkalsemi ve hiperparatiroidi açısından değerlendirilmelidir. Cerrahımı Nasıl Seçebilirim? Genel olarak tiroid ameliyatının, özel eğitim almış ve düzenli olarak tiroid ameliyatı gerçekleştiren cerrahlarca yapılması daha iyi olacaktır. Tiroid ameliyatlarında komplikasyon oranları, her yıl belirli sayıda tiroid ameliyatı gerçekleştiren cerrahlar tarafından yapıldığında daha düşük olmaktadır. Hastalar, onları yönlendiren doktorlarına; kendisinin nerede ameliyat olmak isteyeceğini veya bir aile bireyini nereye göndereceğini sormalıdır. Ameliyatın Riskleri Nelerdir? Tiroid ameliyatının en ciddi olası riskleri şunlardır 1 akut respiratuar distrese neden olabilen kanama 2 kalıcı ses kısıklığına neden olabilen rekürrent laringeal sinir hasarı 3hipokalsemi ve hipoparatiroidiye neden olabilen, vücutta kalsiyumu düzenleyen paratiroid bezlerinin hasarı . Bu komplikasyonlar; invaziv tümörü veya yaygın lenf nodu tutulumu olan, ikinci bir tiroid ameliyatı gerektiren, köprücük kemiğinin altına uzanacak kadar büyük guatrı olan hastalarda daha sıklıkla meydana gelmektedir. Genel olarak ciddi bir komplikasyon gelişme riski %2’nin altında olmalıdır. Ancak, hastaya bahsedilen komplikasyon risk oranları, kitabi bilgilere göre değil, cerrahın kendi risk oranlarına göre olmalıdır. Ameliyat öncesi hastalar, ameliyatın neden yapıldığını, alternatif tedavi seçeneklerini , ameliyatın potansiyel yarar ve zararlarını iyice anlamalıdır aydınlatılmış onam. Tiroid Bezimin ne kadarının Alınması Gerekiyor? Cerrahınız, planlanan tiroid ameliyatını, örneğin lobektomi veya total tiroidektomi, ve neden bu yöntemin planlandığını açıklamalıdır. Papiller veya foliküler tiroid kanserli hastalar için, hepsi değil ancak cerrahların çoğu, total veya totale yakın tiroidektomi önermekte ve hemen sonrasında yapılacak radyoaktif iyot tedavisinin yararlı olabileceğine inanmaktadır. Büyük >1,5 cm veya daha agresif kanseri olan ve meduller tiroid kanseri olan hastalar için, olası lenf nodu metastazlarını çıkarabilmek için daha geniş lenf nodu disseksiyonu gerekmektedir. Lobektomi; tek taraflı aşırı aktif nodülü olan veya bası, ses kısıklığı, nefes darlığı veya yutma güçlüğü gibi şikayetlere yol açan tek taraflı iyi huylu nodülü olan hastalara önerilmektedir. Grave’s hastalığı veya büyük multinodüler guatrı olan hastalara total veya totale yakın tiroidektomi önerilmektedir. Ameliyat Olmaya Karar Verdiğimde Beni Neler Bekleyecektir? Cerrahınızla tanıştıktan ve ameliyat olmaya karar verdikten sonra, ameliyat öncesi değerlendirme için randevu alacaksınız ve anesteziyolojist ameliyat sırasında sizi uyutacak olan kişi ile tanışacaksınız. Ameliyattan bir gün önce gece yarısından sonra hiçbir şey yiyip içmemeniz ve değerli eşyalarınız ve takılarınızı evde bırakmanız gerekmektedir. Ameliyat genellikle saat sürmektedir. Bu süreden sonra derlenme odasında yavaşça uyanacaksınız. Ameliyat boyunda standart bir kesiyle gerçekleştirilebileceği gibi, daha küçük bir kesi ile bir video kamera yardımıyla da gerçekleştirilebilir minimal invaziv video yardımlı tiroidektomi. Özel durumlarda tiroid ameliyatı, koltuk altı veya boyun arkası gibi daha uzak bir kesiden bir robot aracılığıyla da gerçekleştirilebilmektedir. Boynunuzdaki keside cerrahi bir dren olabilir ameliyattan bir gün sonra çıkarılacaktır ve ameliyat sırasında yerleştirilen solunum tüpüne bağlı olarak boğaz ağrınız olabilir. Tamamen uyandığınızda, istediğiniz gibi yiyip içebileceğiniz, hastane odasında bir yatağa alınacaksınız. Tiroid ameliyatı olan çoğu hasta 24 saat hastanede kalır ve ameliyat gününden sonraki günün sabahında taburcu edilirler. Hastalar ameliyat sonrası birinci günde normal aktivitelerine dönebilirler. Yüzme ve ağır kaldırma gibi aşırı kuvvet gerektiren sporlar en az 10 gün sonrasına kadar ertelenmelidir. Ameliyattan Sonra Normal Bir Hayatım Olacak mı? Evet. Tiroid ameliyatının etkilerinden kurtulduğunuz anda, ameliyat öncesi yapmakta olduğunuz her şeyi yapabiliyor olacaksınız. Tiroid ameliyatını takiben çoğu hastada, tiroid hormon tedavisi gerektiren hipotiroidi gelişmektedir. Özellikle tiroid kanseri ameliyatlarından sonra bu geçerlidir. Eğer radyoaktif iyot tedavisi alınacaksa, tiroid hormon replasman tedavisi birkaç hafta ertelenebilir. Doç. Dr. Serkan Teksöz Tiroid Cerrahisi Uzmanı
Ameliyat ile tiroid bezlerinin ikisi de alınmalı mı?Tiroid nodülleri her iki tiroid bezinde varsa ve büyükse iki taraftaki de çıkarılır. Tiroid kanserinde ve hipertiroidi hastalarında yine iki tiroid bezi çıkarılır. 1 cm'den küçük tiroid kanseri hastalarında veya tek tarafta nodülü olan hastalarda tek taraflı ameliyat uygulanabilir. Bu karar genellikle ameliyat sırasında verilir, ancak ameliyat öncesi hasta her iki ameliyat şekliyle ilgili de kanseri ameliyatı farklı mı?Nodülde tespit edilen tiroid kanseri ameliyatları ile standart guatr ameliyatları benzerdir. Büyük ve etraftaki dokulara sıçramış kanser vakalarında ameliyatlar uzun sürer ve oldukça zorlu geçer. Lenf bezlerine sıçrama yapmış tiroid kanseri hastalarında, tiroid bezinin çıkarılmasının yanı sıra lenf bezleri de çıkarıldığı için, standart tiroid ameliyatlarından daha farklı ve daha bezine sıçrama yapmış tiroid kanseri tedavisi nasıl olur?Tiroid kanserleri özellikle papiller kanser ve medüller kanser lenf bezlerine sıklıkla metastaz yapar. Ameliyat öncesi kanser tanısı konulmuş hastalarda, lenf bezleri ultrasonografi ile değerlendirilmelidir. Metastaz kuşkusunda biyopsi alınarak tanı koyulmalıdır. Tanı koyulan hastalarda tiroid ameliyatına ek olarak lenf metastazı olan bölge sırasında patolojik inceleme frozen yapılmalı mı?İğne biyopsisi ile kanser tanısı konulan hastalarda frozen yapılmaz. “Kanser kuşkusu” olan hastalarda frozen istenebilir. Ameliyat esnasında kuşkulu bir lenf bezi görülürse, frozen yapılarak ameliyatın şekline karar verilir. Frozen sonucunda metastaz bulunursa, hastanın lenf bezleri de hasarını önleyen cihaz var mı?Tiroid ameliyatlarında siniri bulmayı kolaylaştıran cihazlar kullanılabilir. Bu cihazların kullanımı komplikasyon riskini azaltmaz ancak sinirin bulunmasını kolaylaştırır. İkincil boyun cerrahisinde bu teknolojinin kullanılması kuvvetle ne kadar zaman sonra alınır?Cilt dikişlerinde kendiliğinden eriyen iplikler kullanıldığı için, dikişlerin alınması söz konusu değildir. Bazen de cilt yapışkan bantlar ile yaklaştırılarak zaman banyo yapabilirim?Ameliyattan sonra ikinci gün yara yerine su değmesinde bir mahsuru yoktur. Ameliyat olduğunuz günün ertesi günü birinci gün olarak kabul iltihaplanma olursa bunu nasıl anlarım? Taburcu olduktan sonraki günlerde yara yerinde ağrı, kızarıklık veya şişlik gelişmesi infeksiyon iltihaplanma bulgusudur. Çok ender iz kalır mı?Tüm tiroid ameliyatlarında kesi estetik usul ile kapatılır ancak kişinin yara iyileşme durumuna göre bazen daha belirgin iz kalabilir. Ameliyattan genellikle altı ay sonra yara izi belirsiz hale gelir. Ameliyat kesileri boyunun doğal çizgilerinden yapıldığı için, zamanla yara izi farkedilmez. Yaz aylarında ameliyat olan hastalar dışarı çıkarken yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanmalıdır. Güneşe maruz kalan yaralarda iz kalma riski hayatıma ne zaman dönebilirim?Standart bir tiroid ameliyatında bir hafta sonra işe dönebilir. Bu süre kişisel özelliklere ve hastalığın durumuna bağlıdır. Komplikasyon geliştiği zaman işe dönüş süresi hormonu ilacını nasıl kullanacağım?Tiroid ameliyatları sonrası tiroid hormonu genellikle ömür boyu kullanılır. Tiroid dokusu çıkarıldığı için vücudun ihtiyaç duyacağı hormon dışarıdan verilir. Patoloji sonucunun geç çıkacağı durumlarda, tiroid hormonu düşük dozda hemen başlanır. Tiroid hormon azlığı, halsizlik, yorgunluk, saç dökülmesi, kilo artışı yapacağı için, ameliyattan sonra tiroid hormonuna erken dönemde başlanır. Patoloji sonucunun bir hafta içinde alınabileceği durumlarda, sonucu görüp ilaç başlanması hormon ilacının kullanımının zararı var mı?Vücutta eksik olan hormon yerine verildiği için zararı yoktur. Tiroid hormonu sabah aç karnına ve tek seferde ilaç kullanan hastalar, bu ilaçlarını tiroid hormondan en az 4 - 5 saat sonra almalıdır. Hormon tetkiki yapılacağı gün ilaç alınmamalıdır. İlaçlarda doz değişikliği sekiz haftadan önce yapılmamalı, doz değişikliğinin kontrolü de en az 6-8 haftadan sonra tedavisi uygulanacak mı?1 cm'den büyük papiller ve foliküler kanserlerde, atom tedavisi genellikle verilir. Atom tedavisi kararı Endokrinolog ve Nükleer Tıp uzmanlarıyla gerçekleştirilen konsey kararıyla belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Bu karar her hasta için konuşularak ne zaman geleceğim?Ameliyattan sonra ilk kontrol patoloji sonucu çıkınca yapılır. Hasta taburcu edilirken tiroid hormon ilacı başlanır. Patoloji sonucu görüldükten sonra hormon tetkiki istenerek ilacın dozu ayarlaması kontrolü iki ay sonra yapılır. Sonraki dönemlerde hastanın durumuna göre 3 veya 6 aylık kontrollere periyodik olarak devam edilir. İlacın doz ayarlaması yapıldıktan sonra yıllık kontrol yeterli olur. Hastanın halsizlik, yorgunluk, çarpıntı gibi şikayetleri olduğu zaman daha erken kontrole gelmesi gerekir.
Tiroit Tetkikleri; Tiroid Sintigrafisi, Tiroid Ultrasonu Tiroit hastalıklarının teşhisi için bazı tetkiklerin yapılması gerekir. Bu tetkikler aşağıda verilmiştir a Kan Testleri Sıklıkla kullanılan kan testleri serbest T3, serbest T4, TSH, anti-TPO antikoru, anti-tiroglobulin antikoru, TSH-reseptör antikoru, tiroglobulin ve kalsitonin hormonlarının kan düzeylerinin ölçülmesidir. T4 ve T3 hormonlarının normal sınırın altında veya üstünde olması, tiroit bezinin iyi çalışmadığını gösterir. T4 ve T3 hormonları düşük ise beziniz az çalışıyor, buna karşılık T4 ve T3 hormonları yüksek ise beziniz çok çalışıyor demektir. T3 ve T4 ölçümü yaptırırken serbest T3 ve serbest T4 hormonlarını ölçtürmek en iyisidir. Total T4 ve Total T3 artık pek kullanılmamaktadır. Gebelerde, doğum kontrol hapı kullananlarda ve östrojen alanlarda mutlaka serbest T3 ve serbest T4 hormon ölçümleri yapılmalıdır. Tiroit bezinin az veya çok çalıştığını gösteren en iyi tetkik TSH hormon ölçümüdür. TSH ölçümünün normalden düşük olması tiroit bezinin aşırı çalıştığını gösterir. Kan TSH düzeyinin normalden yüksek bulunması ise tiroit bezinin az çalışacağını gösterir. Tiroit bezi hastalıklarını teşhiste ayrıca tiroit antikorları denen anti-TPO diğer adı anti-mikrozomal antikor ve anti-tiroglobulin antikorları da ölçülür. Bu antiko ların yüksek olması, tiroit hastalığının otoimmün hastalık denilen bağışıklık sister bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıktığını gösterir. Otoimmün hastalık vücudu kendi dokusunu burada tiroit bezini yabancı bir doku olarak algılayıp onu yok e meye çalışmasıdır. Bu nedenle bağışıklık sistemi tiroit bezini yok etme amacıyla a ti-TPO ve anti-tiroglobulin antikorları üretir. Bu antikorlar tiroit bezine yapışan hücreleri tahrip eder. Vücudun neden böyle davrandığı henüz bilinmemektedir. Anti-TPO ve anti-Tiroglobulin antikorları en çok Hashimoto hastalığı denen t hastalıkta yükselir. Hashimoto hastalığı tiroit bezi yetmezliği yapan bir hastalık Antikoru yüksek olan her kişide tiroit hormon bozukluğu görülmeyebilir. Graves hastalığı denen, gözlerde büyüme yapan tiroit bezinin aşırı çalışması durumunda, kanda TSH-reseptör antikoru yükselebilmektedir, bu yüzden ölçüm yapması gerekebilir. Tiroglobulin ölçümü ise ameliyat olmuş ve tiroit bezi tamamen alınmış tire kanserli hastaların izlenmesinde kullanılır. Diğer tiroit hastalıkların teşhisinde p< kullanılmaz, çünkü kanser olmayan guatrlı bazı hastalarda da tiroglobulin düze yüksek çıkabildiği gibi tiroit bezi iltihabında da yükselir. Kalsitonin ölçümü ise medüller tip tiroit kanserinin teşhisi ve izlenmesinde fa dalıdır. Kanser olmayan Hashimoto hastalığında da kan kalsitonin düzeyi yüksel bilir. Bu nedenle hafif kalsitonin yüksekliği kanser olmadan da ortaya çıkabilen t durumdur. Kalsitonin düzeyi çok yüksek olan nodüler guatrlı hastalarda medüll kanser şüphesi artar ve başka testler yapılır. Ameliyat olan modüller kanserli hastalarda kalsitonin düzeyinin yüksek olması vücutta kanserin bulunduğunu ve deva ettiğini gösterir. b Tiroid Ultrasonu, Tiroid Ultrason Tiroit ultrasonu ses dalgaları gönderilerek tiroit bezinin yapısının veya resmin bilgisayar ekranında ortaya konduğu bir tetkiktir. Herhangi bir radyoaktif mad. kullanılmaz. Bu nedenle gebelere güvenle uygulanabilir. Tiroit ultrasonu tiroit bezinin büyüklüğünü, bezin şeklini ve nodul varsa onun büyüklüğünü anlamamıza yarar. Ultrason ile nodul içinde sıvı olup olmadığı, yani nodulun kistik bir yapısın olup olmadığı anlaşılır. Ayrıca ilaç tedavisiyle bezin veya nodülun ne kadar küçüldüğünü veya küçülmediğini daha iyi anlamamız da bize yol gösterir. Nodul kakımının Doppler ultrason ile incelenmesi nodüllerin iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığı konusunda kesin olmayan ek bilgi verir. c Tiroid sintigrafisi, Tiroit Sintigrafi Damardan teknesyum denilen radyoaktif bir madde verilerek tiroit bezinin filminin çekilmesidir. Damardan teknesyum ilacı verildikten sonra kamera altına yatarsınız; bu kamera teknesyum maddesinin tiroit bezi tarafından ne kadar tutulduğunu saptar ve tiroit bezinin filmi ortaya çıkar. Radyoaktif madde verildiğinden sintigrafi gebelerde yapılmaz. Sintigrafi ile nodülun sıcak mı, soğuk mu olduğu anlaşılır. Bu tetkik ile alınan radyasyon, sadece bir kaç röntgen filmi çektirmekle alınan radyasyon ayarındadır ve endişeye gerek yoktur. d Tiroit İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi, Aspirasyon Biyopsi Tiroit bezinde saptanan nodüllerde kanser olup olmadığını anlamak için yapılır. Nodülü olan tüm hastalara yapılması gereken bir tetkiktir. Biyopsi sonucuna göre ilaç tedavisi veya ameliyat kararı verileceğinden yapılması çok önemli ve gereklidir. Oldukça basit, yapılması kolay ve ağrı oluşturmayan bir tetkiktir. Damardan kan almak için kullanılan bildiğimiz plastik enjektörlerle yapılır. Damardan kan alınır gibi tiroit bezindeki nodülden plastik enjektörle parça alınır. Alınan hücreler patoloji bölümünde mikroskop altında incelenerek" kanser veya iltihap olup olmadığı araştırılır. Biyopsi koldaki damardan kan alınması kadar kolay bir işlemdir. Korkul-maması gerekir. Ameliyat değildir. Unutmayınız ki, nodülünüzün kanserli olup olmadığını kesin olarak ortaya koyabilecek başka bir yöntem yoktur. Bazen biyopsi ile yeteri kadar parça veya hücre gelmeyebilir. O zaman biyopsiyi tekrarlamak gerekir
tiroid sintigrafi çekildikten sonra dikkat edilmesi gerekenler